26.02.2008

Sabah Şakacısı


Mesai 08.00’da başladığından mecburen 06.30’da çalmaya başlıyor telefonun alarmı. O karanlıkta kalkıp traştı kravat bağlamaydı derken atıyorum kendimi sokağa kargaların kahvaltı vaktinde. Ama ben iş hayatına vs küfrederken bir de şakacı musallat oluyor başıma. Aslında şaka iki tane ama sebebi bir...

1) Hangi akıllı sokakları aydınlatmak için diktiği sokak lambalarını 06.35 itibariyle söndürür? Hala karanlık kardeşim o saatte sokaklar!

2) Temizlik gereklidir faydalıdır tamam ama e güzel kardeşim sen koskoca Abide-i Hürriyet Caddesi’ni her sabah üşenmeden ıslatırsan, mevcut toprak öbeklerini çamur yaparsan ortalığı temizlemiş olmazsın ki... Ortada yağmur yokken bıktım artık işe çamurlu ayakkabılarla gelmekten!

20 dakka

Gaste'den sonra Doğan efendi el attı da yepisyeni bir beleş gazetemiz var. İşin ilginci reklamlarla falan duyurdular bu durumu; beleş mal için kim reklam yaparsa...

İlk gözlemlerime göre (elbette milletin omzu üzerinden) Posta'nın 20 dakikalık versiyonu olmuş. Ver 3. sayfa haberlerini baksın millet.

Yine de pazardaki hakimiyet Gaste'den yana ama bundaki faktör halkımızın seçiciliği değil de dağıtanların sayısı. Yoksa millet "ay sabah sabah okunur mu bu?" demez bence.

Niye çıktılar ve aradan 3-5 ay geçince hayatta olur mu yine bu gazeteler göreceğiz.

17.02.2008

Sessiz sitemsiz

İnsan tatsız oluyor bazen. Başkalarına bırakıyor sözü.

Gilmore Kızları


Başlarda katlanamıyordum bunlara. Vırvır konuşup kafa ütülüyorlardı. Sonra bir takıldım bırakamadım. Normal bir dizi senaryosunun 3, ortalama bir Türk dizisi senarosunun 7 katı uzunluğundaki senaryosu, kızlarımızın hayata bakışı, çatlak yan karakterler falan derken tiryakileri oldum. Velhasıl bitti dizi, üzüldüm netekim. Gidip ilk sezonları bulmak lazım.
Bir de bir G.G. vardı ne oldu acep ona?

Boat Show

Tuzla tersanelerinde ölümler arka arkaya gelirken bir yandan da Boat Show'da bilmem kaç bin euroluk yatlar görücüye çıkıyor. Kim bilir o yatlardan kaçında kan izi var...

15.02.2008

İstanbullu'nun Gaste Sevdası


Bir haftadır şehr-i İstanbul'da bir Gaste çılgınlığı yaşanıyor. Evden çıkıp metroya gidene kadar en az 2, Maslak üst geçitten geçene kadar da bir o kadar yeşilli amca elime tutuşturmaya çalışıyor. Hiç sevmem gazete kokusunu o nedenle de dokunmuyorum ama metroda omuz üstünden bakıyorum. Zaten insan bir giriyor vagona her 3 kişiden 2 sinde Gaste. Kimindir necidir parası nerden gelir bilmiyorum ama görüyorum ki İstanbullular pek bir severmiş sabah gazete okumayı.

Aydın Doğan da hazırlanıyormuş beleş gazete dağıtmaya hadi hayırlısı...